Alternatif eğitim deyince Montessori Metodu aklıma geliyor. Çocuk anlayarak, görerek, hissederek, yaparak yaşayarak öğreniyor. Kayra'nın bu işin eğitimini almış usta eller de yetişmesini çok isterdim.Gerçek materyallere dokunmak, onun dokunmasını sağlamak benim için hiç abartılı cümleler değil. İmkanım olsa bunun için yurt dışına bile yerleşebilirdim.
Montessori bizim hayatımıza girdiğinden beri özellikle matematiğin ne kadar kolay öğrenilebilir olduğunu gördük. Birlik sayıların yanında , binlik sayının hem çokluğunu hem de ağırlığını elimizde hissettik. İlkokul 1. sınıf matematik konularını çok ama çok önceden (farkında olmadan ) montessori metoduyla çözmüş olduğumuzu gördük.
Toplama-çıkarmadan sonra sıra geldi Montessori çarpma işlemi tablasını hazırlamaya. İlkokulda çarpma işlemini ezberlemek için ne kadar çok çaba sarf ettik. Kimimiz zorlandı, kimimiz daha hızlı ezberledi. 2 x 1 = 2 idi. Azlık çokluğuna bakmaksızın,sembolik olarak aklımıza yerleştirdik. Ezberci eğitime karşı birisi olarak; madem Montessori çarpma işlemi tablasına ulaşma imkanımız yok, hemen bunu nasıl yapabilirim kısmına giriştim. İnsan her şeyin üstesinden gelebiliyor. Yeter ki kalpten istesin; hayaller gerçeğe dönüşür.
Montessori çarpma işlemi tablasını iki parçadan yaptık. 30 x 30 cm'lik iki adet sunta kestirdim.
Materyalin orjinali.
Üstte kullanacağımız suntaya yuvarlak uçlu matkapla ile sol kenara hem üst kısma hem de tam onun hizasında orta kısma delik açtırdım.Boncukları koyacağımız 100 deliği ise ahşap matkabı ile yaptık. Sol kenarlarına yapıştırıcıyı değdirmeden diğer tüm kenarlarından iki suntayı birbirine yapıştırdık.
Üst kısmı keçeli kalem ile 1 'den 10' a kadar sayıları yazdım. Tablamız hazır olduktan sonra;çarpma işlemin de kullanacağımız 100'den fazla kahverengi boncuk edindim. Sayı kartlarımı hazırladım. Sol alt kısıma yerleştirdiğimiz sayı 2 ile çarpma işlemi yapacağımızın simgesi. Kırmızı pul ise 2'yi kaç ile çarpacağımızı gösteriyor. Örneğin pul 3'ün üzerinde ise 2x3=6 iki sıraya 3 er boncuk koy ve say şeklinde. Boncukları saydığımızda sonucun 6 olduğunu görebiliyoruz.
Yani çarpma işlemi bu kadar basit. Asla ezber yok. Anlayarak, görerek, çokluğu hissederek var.
Öğrenmenin bu kadar kolay yolları var ise neden daha zoru ile uğraşıyoruz ki....